3 bin liraya çoban bulamıyoruz


Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, "Çobanlık tu kaka yapılan meslek haline gelmiş. Bizim bakanlık çobanın ismini 'sürü yöneticisi' diye değiştirdi, o da fayda etmedi. Bakın 3 bin liraya çoban bulamıyoruz" dedi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi ve Bursa Sanayici ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Gıda Uzmanlık Grubu iş birliğinde düzenlenen "Türkiye'de Kırmızı Et Üretimi ve Tüketimi" konulu panel BUSİAD Evi'nde gerçekleştirildi.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, UÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ak'ın oturum başkanlığını yaptığı paneldeki konuşmasında, Türkiye'de kaç hayvan olduğu, ne kadar et yenildiği, ne kadar mera bulunduğunun bilinmediğini belirterek, kırmızı et sektörünün şu an maalesef bir kayıtdışı gerçeğinin abidesi durumunda olduğunu söyledi.

Türkiye'de kırmızı etin şu sıralar magazin haberleriyle yarıştığını dile getiren Hacıince, "Deniliyor ki, 'Et pahalı, et yiyemiyoruz.' Karşılığında Bakanlık ise 'Size ucuz et yedireceğim' diyor. Kaderini doların belirlediği bir şeyi lira satabilir misiniz? Dana alıyorsunuz dolarla, yem dolarla, mazot yakıyorsunuz dolarla sonra liraya satacaksın. Bunun bir realitesi var mı? Türkiye'de şu an kapalı sistem hayvancılık bence duvara çarpmış durumda" diye konuştu. 

"O DA FAYDA ETMEDİ"

Bir başka sıkıntının da ülkede artık çoban bulunamaması olduğunu belirten Hacıince, şunları kaydetti:

"Ben şu an çoban bulamıyorum. Çobanlık tu kaka yapılan meslek haline gelmiş. Çobana kız verilmiyor. Bizim bakanlık çobanın ismini 'sürü yöneticisi' diye değiştirdi, o da fayda etmedi. Bakın 3 bin liraya çoban bulamıyoruz. Çobanlık derken bunu maaş alan bir adam adı altında görmeyin. Bunu kendi mesleğiniz olarak görün. Kötü bir şey değil. Boşalan köyler var. Son 5 yılda Konya'da 27 tane köy boşalmış. İnsan yok. Herkes köyde arazisini satıyor, şehre geliyor, kapıcılık yapıyor. Peki bir şey üretmeden bir şeyin fiyatı düşer mi? Üretimden kaçan bir toplumuz, sürekli tüketiyoruz, 'Et pahalı diyoruz' sonra. Et pahalı değil ki. Eleştirileri yapanlara diyorum; bir kilogram etin hiç üretimsel zorluğunu yaşadınız mı? Hayvancılık öyle bir sektör haline gelmiş ki özel hayatınız yok. Bu kadar zorluk, bu kadar stresin içinde kırmızı et sektöründe 'et pahalı' denildiği zaman çok doğru bir eleştiri olmadığını düşünüyorum."

Hacıince, çoban ve güdülecek havza bulunamamasından dolayı Türkiye'de keçi ve manda sayılarının da düştüğüne dikkati çekti.

"AVRUPA'DA ET UCUZ DEĞİL"

Türkiye'deki et fiyatlarının yüksek görüldüğünü buna karşın Avrupa'da bu fiyatların daha ucuz olduğunun söylendiğine de değinen Hacıince, "Avrupa'da et ucuz değil. Avrupa'da kıyma ucuz. Bir tek kıyma ve kuşbaşı ucuz. Avrupa'da bonfile, steakler bizden pahalı. Avrupa'da hayvanın sırt kısmı yüzde 20'sine tekabül ediyor. Adam, bir hayvanın yüzde 20'sini sattığı zaman toplam karkasın yüzde 85 parasını alıyor. Orada kıyma ucuz olmaz mı? Olur. Biz de adı et. Ne kesersen et. Etin standardına göre bir değer yapısı yok bizde." ifadelerini kullandı.