Çiftçiyi yakından ilgilendiren 2 kanun teklifi
Bloomberg 15 Ekim 2018 Pazartesi
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, tarımsal sulamada ve seralarda kullanılan elektrik ile tarımsal üretimde kullanılan mazot, ilaç, tohum ve fide teslimlerine KDV istisnası getirilmesi ile tarımsal üretimde kullanılan mazottan ÖTV alınmamasını içeren iki ayrı kanun teklifini TBMM Başkanlığına sunduklarını açıkladı.
Kalaycı, yaptığı yazılı açıklamada "Ürettiği ürünü değerinde satamayan ve girdilere gelen yüksek zamlarla beli bükülen, banka kredi borçları katlanarak artan çiftçimizin ve üreticimizin sorunlarına duyarsız kalınmamalı, kapsamlı bir destek paketi acilen uygulamaya konulmalıdır" dedi.
Parti olarak seçim beyannamelerinde yer alan ve çiftçinin temel girdilerinden vergi alınmamasını düzenleyen söz konusu kanun tekliflerinin bir an önce yasalaşmasını isteyen Kalaycı, şöyle devam etti: "Ülkemizde çiftçi ve üretici çok zor günler yaşamaktadır. Girdi fiyatlarındaki aşırı yükselmeler ve ithalata dayalı politikalar üretim yapmayı neredeyse imkansız hale getirmiştir. Çiftçiler, girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle yeterli girdi kullanamamakta ve bu da verimliliği olumsuz etkilemekte. Gübre fiyatları bir yılda yüzde 100’ün üzerinde artmıştır. Çiftçi gübre alamayacak haldedir. Elektrik fiyatlarına yüzde 70 zam yapılmıştır. Çiftçi tarımsal sulamada ve seralarda kullandığı elektrikle ilgili borçlarını ödeyemeyecek durumdadır. Mazot fiyatı, ÖTV'den feragat edilmesine rağmen bir yılda yüzde 36 artmıştır. ÖTV yansıtıldığında çiftçinin mazot alabilmesi artık çok zor olacaktır. Çiftçinin ürünü ise para etmemektedir. Çiftçi, buğdayını ve arpasını bir önceki yıla göre yüzde 10 düzeyinde artırılan fiyat üzerinden satabilmiştir. 7 yıldır destekleme primi artırılmamaktadır. Çiftçi bu yıl 800 liraya sattığı arpasını, Toprak Mahsulleri Ofisinden tohumluk olarak bin 200 liradan alabilmektedir."
"TMO'NUN İTHALAT YETKİSİ ZOR DURUMDAKİ ÜRETİCİYİ TÜCCARIN İNSAFINA BIRAKTI"
Pancar taban fiyatının mutlaka güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Kalaycı, "Pancar alım kampanyası başlamış, ancak 16 polar üzerinden 235 lira/ton olarak haziran ayında açıklanan ve önceki yıla göre yüzde 11,9 artırılan pancar taban fiyatı, o günden bu yana yaşanan enflasyon sebebiyle erimiştir. Mısır fiyatı sezonun başında bin 250 lira düzeyinde iken daha sonra 800 liranın altına kadar inmiştir. Hasat öncesinde Toprak Mahsulleri Ofisine verilen ithalat yetkisi zor durumda olan üreticiyi tüccarın insafına bırakmıştır. Çiftçi nohut, fasulye, kabak çekirdeği gibi ürünlerini de geçen yıl ki fiyatlarının altında satmak durumunda kalmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
"KONTROLSÜZ İTHALAT POLİTİKALARI ÜRETİCİYİ PERİŞAN EDİYOR"
Kalaycı, çiftçinin ürün satışından eline geçen paranın reel olarak gerilediğini, mazot, gübre, enerji, ilaç ve tohum başta olmak üzere tarımsal girdilere yapılan yüksek zamların da üretim yapmasını güçleştirdiğini belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Besiciler ve süt üreticileri kan ağlamaktadır. Üreticiler büyük sıkıntılarla karşı karşıya olup, ayakta durma mücadelesi vermektedir. Besi ve süt yeminin torbası son bir yılda 45-50 liradan, 85-90 liraya çıkmıştır. Slaj fiyatı 200 lirayı, saman fiyatı 450 lirayı aşmıştır. Buna karşın, et ve süt fiyatları geçen yılla aynı düzeyde olup yerinde saymaktadır. Konya'da iki ay önce 28,5 lira olan dana karkas kesim fiyatı 26 liraya kadar düşmüş, buna rağmen alan yoktur. Ulusal Süt Konseyinin belirlediği süt fiyatına uyulmamakta, süt alımları yeterince yapılmamakta, süt üreticilerinin paraları zamanında ödenmemektedir. Her geçen gün zamlanan yem, slaj ve saman gibi girdiler karşısında üreticilerin dayanacak gücü kalmamıştır. Pek çok besici iflas etmekte, işi bırakmak zorunda kalmaktadır. Kontrolsüz ithalat politikaları üreticiyi perişan etmektedir. Yerli ve milli üretimimiz yok olmaktadır. Acilen gerekli tedbirler alınmazsa ülkemizde besicilik ve süt üreticiliği bitme noktasına gelecektir. Çiftçilerimiz ve üreticilerimiz, bankalarca kıskaca alınmış olup borçları her yıl katlanarak artmaktadır."
"TARIM KESİMİNDEKİ PROBLEMLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR"
Tarım kesimindeki problemlerin çığ gibi büyüdüğüne, birçok çiftçinin borcunu ödeyebilmek için tarlasını satmak zorunda kaldığına dikkati çeken Mustafa Kalaycı, "Ürettiği ürünü değerinde satamayan ve girdilere gelen yüksek zamlarla beli bükülen, banka kredi borçları katlanarak artan çiftçimizin ve üreticimizin sorunlarına duyarsız kalınmamalı, kapsamlı bir destek paketi acilen uygulamaya konulmalıdır" dedi.
Üreticiye sahip çıkılması gerektiğini fade eden Kalaycı, ithalata dayalı politikaların terk edilmesi çağrısından bulundu.
Çiftçiye ve üreticiye verilen desteklerin artırılması ve zamanında ödenmesi gerektiğini dila getiren Kalaycı, "Et ve Süt Kurumu ve Toprak Mahsulleri Ofisi, piyasayı düzenleyecek bir müdahale kurumu olarak etkin bir yapıya kavuşturulmalıdır. Çiftçilerin kredi, elektrik ve toprak reformu kapsamındaki arazi bedellerine dair borçları ertelenerek yeniden yapılandırılmalıdır" ifadelerine yer verdi. AA